Tümere Dislokasyonu — Belirtiler, Nedenler, Tedavi ve Önleme Yöntemleri

Tümer dislokasyonu

Tüber dislokasyonu, çocuklarda en yaygın üst ekstremite travmalarından biridir. Dislokasyon, eklemdeki bir kemiğin normal pozisyonundan çıkması anlamına gelir. Tüber dislokasyonu ise omuz eklemi çevresindeki kemiklerin çıkmasına ve omuzun yerinden oynamasına neden olan bir durumdur. Bu durum, özellikle çocuklarda yaygındır çünkü büyümekte olan kemikler daha hassas olabilir.

Tüber dislokasyonu genellikle düşme veya çekiş kuvveti sonucu ortaya çıkar. Genellikle bir kazada, çocuğun omuzunu yerinden oynatan bir zorlanma meydana gelir. Bu, omuz eklemi çevresindeki bağları ve yapıları zorlar ve omzun yerinden çıkmasına neden olur. Dislokasyonun doğru tanımlanması önemlidir çünkü yanlış bir şekilde tedavi edilirse ciddi komplikasyonlara neden olabilir.

Çocuğun omuz dislokasyonu durumunda, dislokasyon genellikle kolun omuz ekleminden ayrılmasıyla belirtilir. Çocuk, omzunda ya da kolunda ciddi ağrı hissedebilir ve omuzu tam olarak kullanamayabilir. Bazı durumlarda, dislokasyon aniden yerine oturabilir ve çocuk tekrar omzunu kullanabilir. Ancak, bu durumda da hemen bir tıbbi yardım almak önemlidir.

Tüber dislokasyonun tedavisi genellikle cerrahi müdahale gerektirmez. Bir doktor genellikle dislokasyonu fiziksel muayene ve röntgen ile teşhis edebilir. Dislokasyonun neden olduğu hasarı iyileştirmek ve omzun tekrar doğru yerine oturmasını sağlamak için cerrahi olmayan yöntemler uygulanabilir. Fizyoterapi ve kuvvetlendirme egzersizleri, çocuğun omuz ve eklem kaslarını güçlendirebilir ve iyileşme sürecine yardımcı olabilir.

Makalenin içeriği

Travmatize çocuklarda cerrahi dislokasyon

Çocuklarda travmatik dislokasyonlar sıklıkla görülen bir durumdur. Bu durumda, kalça kemik başının daha yüksek deformasyonu ile çocuklarda travmatik dislokasyon ortaya çıkar. Travmatik bir dislokasyonun nedeni genellikle bir darbe veya kaza sonucu olur. Bu, çocukların kalça eklemine zarar verebilir ve travmatik dislokasyona neden olabilir. Yaygın olarak kullanılan tedavi yöntemleri arasında cerrahi müdahale, koaheru yöntemi ile düzeltme ve fizik tedavi yer alır.

Travmatik dislokasyonun belirtileri arasında kalça kemiğinde ağrı, bacakta zayıflık veya felç, yürüme zorluğu, şişme ve morarma yer alır. Bu belirtiler çocuğun günlük aktivitelerini etkileyebilir. Doğru bir tanı için, fizik muayene yapılmalı ve röntgen çekilmelidir.

Travmatik dislokasyonun tedavisinde ilk yöntem genellikle cerrahi müdahaledir. Bu, kalça ekleminden çıkartılan ya da kırılan kemikleri düzeltmek için gerçekleştirilen bir işlemdir. Daha sonra, kalça eklemine atel veya atel takılabilir ve fizik tedaviye yönlendirilebilir. Bu tedavi yöntemi çoğu zaman başarılıdır ve çocuğun hareket kabiliyetini tekrar kazanmasına yardımcı olur.

Koaheru yöntemi ise travmatik dislokasyonun hızlı bir şekilde çözülmesini sağlar. Bu yöntemde, uzman bir doktor çocuğun kalçasını elle düzelterek eklemi tekrar yerine getirir. Bu işlem çocuğa acı veya rahatsızlık vermez. Sonrasında, çocuğun kalça bölgesi atel veya alçıya alınabilir ve fizik tedaviye devam edilebilir.

Fizik tedavi, travmatik dislokasyonun rehabilitasyonunda önemli bir rol oynar. Bu tedavi yöntemi, çocuğun hareket kabiliyetini, güç ve esnekliğini geliştirmeye yardımcı olabilir. Fizik tedavi sürecinde, çocuğa masaj ve egzersizler uygulanabilir. Bu egzersizler, kalça ve bacak kaslarını güçlendirmek ve esnekliğini artırmak için tasarlanmıştır.

Travmatik dislokasyonun tedavi sürecinde, çocuğun doğru bir şekilde yönlendirilmesi ve desteklenmesi gereklidir. Tedavinin amacı, çocuğun ağrısını hafifletmek, hareket kabiliyetini geri kazanmasını sağlamak ve yaşam kalitesini artırmaktır. Bu süreçte, çocuğa düzenli kontroller yapılmalı ve tıbbi yönlendirmeler takip edilmelidir.

Travmatik dislokasyon, çocuklarda sıklıkla görülen bir durumdur ve doğru bir şekilde tedavi edilmelidir. Doğru tanı ve tedavi yöntemleri kullanıldığında, çocukların yaşam kalitesi önemli ölçüde iyileşebilir.

3. Sebepler, Belirtiler ve Tanı

Tümer dislokasyonu, femur başının uyluk kemiği çıkıntısı üzerindeki autojous kapsülü yırtma nedeniyle ortaya çıkar. Bu tür bir dislokasyon genellikle travma sonucu oluşur, örneğin düşme veya bir kazada darbe almak. Oluşumunun diğer nedenleri arasında doğuştan gelen anatomik anormallikler, kemik yapı bozuklukları veya eklem hastalıkları da bulunabilir.

Tümer distorsiyonu, femur başının uyluk kemiği çıkıntısının yerinden kaymasına neden olan bir kas veya bağ yaralanmasıdır. Bu durum da genellikle travma sonucu meydana gelir. Örneğin, ani bir döndürme hareketi yapmak, aşırı gerilmeye neden olabilir ve tümerin yerinden kaymasına yol açabilir.

Tümer dislokasyonu veya distorsiyonu olan bir kişinin belirtileri ve semptomları şunları içerebilir:

  • Akut ağrı
  • Şiddetli rahatsızlık hissi
  • Hareket kısıtlılığı
  • Yürüme zorluğu
  • Dizde veya kalçada şişlik
  • Eklemde sıvı birikimi
  • Kendini duygusal veya psikolojik olarak etkilenmiş hissetmek

Bir doktor, tümer dislokasyonu veya distorsiyonu teşhisi koymak için farklı tanı yöntemlerini kullanabilir. Fizik muayene, hastanın semptomlarını değerlendirmek ve bölgedeki hassasiyeti belirlemek için kullanılır. Röntgen çekimleri, kemiklerin ve eklem yapısının durumunu kontrol etmek için kullanılır. Bazı durumlarda, MRI veya diğer görüntüleme testleri de gerekebilir.

İlk Müdahale ve Tedavi

Tür dislokasyonları, travmalarından sonra ortaya çıkabilecek acil durumlardır. Bu durumlar genellikle ağrı ve hareket kısıtlılığı ile kendini gösterir. Herhangi bir nedenle tür dislokasyonu şüphesi olan bir kişiye, hemen bir sağlık kuruluşuna başvurması önerilir.

İlk olarak, travmaya bağlı olarak meydana gelen tür dislokasyonunun doğru bir şekilde teşhis edilmesi gerekir. Bunun için bir doktor veya uzman tarafından yapılan fizik muayene ve röntgen gibi tetkikler gereklidir. Bu sayede dislokasyonun varlığı ve türü belirlenir.

Semptomlar ve Tanı

Tür dislokasyonunun belirtileri, genellikle şiddetli ağrı, şişlik ve morarma ile birlikte ortaya çıkar. Ayrıca, dislokasyonun olduğu bölgedeki hareket kısıtlılığı da bir diğer belirtidir. Eğer dislokasyon kemiklerin yer değiştirdiği yerde kilitlenmişse, buna bağlı olarak bir kas veya sinir sıkışması da olabilir.

Tanı için doktor, anamnez alırken ve fizik muayene yaparken hastanın semptomlarını dikkatlice değerlendirir. Röntgen, MR gibi görüntüleme yöntemleri kullanılarak da dislokasyonun doğrulanması ve varsa diğer kemik veya yumuşak doku hasarlarının tespiti yapılır.

İlk Yardım

İlk Yardım

Eğer bir kişi tür dislokasyonu geçirmişse ve m güvende olduğuna dair herhangi bir şüphesi yoksa, aşağıdaki adımlar izlenebilir:

  1. Hastanın hareket etmemesi sağlanmalı ve mümkün olduğunca rahat bir pozisyonda tutulmalıdır.
  2. Akut ağrı kontrolü için doktorun önerdiği ağrı kesiciler kullanılabilir.
  3. Şiddetli şişlik varsa, bu bölgeye soğuk kompres uygulanabilir. Buz veya dondurulmuş bir nesne bir bezle sarılarak doğrudan cilde temas ettirilmemelidir.
  4. Yaralanmanın türüne bağlı olarak, hastanın hareketini kısıtlayan bir atel veya sargı uygulanabilir.
  5. Olası komplikasyonları önlemek ve doğru tedaviyi sağlamak için bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.

Tedavi

Tür dislokasyonlarının tedavisi, genellikle cerrahi veya konservatif yöntemlerle yapılır. Tedavi yöntemi, dislokasyonun türüne, şiddetine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak belirlenir.

Cerrahi müdahale, genellikle kompleks veya tekrarlayan dislokasyonlarda tercih edilir. Bu yöntemde, dislokasyona neden olan problemin düzeltilmesi için cerrahi bir müdahale yapılır. Cerrahi tedavi, dislokasyonun neden olduğu hasarları düzeltmeyi ve dislokasyonun tekrarlamasını önlemeyi amaçlar.

Konservatif tedavi ise genellikle basit dislokasyonlarda tercih edilir. Bu tedavi yöntemi, tür dislokasyonunun yerine doğru yerleştiği ve bu durumu koruduğu sürece uygulanır. Konservatif tedavi genellikle immobilizasyon, fizik tedavi ve rehabilitasyon, ağrı kesiciler gibi yöntemleri içerir. Bu yöntemler, dislokasyonun iyileşme sürecini hızlandırır ve komplikasyonları önler.

Fizyoterapi ve Rehabilitasyon

Bir tür dislokasyon veya distorsiyon durumunda, tedavi sürecinin önemli bir parçası fizyoterapi ve rehabilitasyondur. Bu aşamada, hastanın fonksiyonel gücünü geri kazanması ve normal aktivitelere dönmesini sağlamak hedeflenir. Fizyoterapi ve rehabilitasyon, genellikle tedavinin erken dönemlerinde başlar ve tam iyileşme sağlanana kadar devam eder.

Fizyoterapi ve Rehabilitasyonun Rolü

Fizyoterapi ve rehabilitasyonun bu aşamadaki ana hedefi, yaralanmanın etkilerini azaltmak, hareket aralığını artırmak, kas gücünü yeniden kazandırmak, dengeli duruşu sağlamak ve herhangi bir komplikasyon riskini en aza indirmektir.

Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Süreci

Fizyoterapi ve rehabilitasyon süreci, birinci ve ikinci derecede yetersizlikli olabilecek hastalara uygulanabilir. İlk olarak, tür dislokasyon veya distorsiyonun derecesine ve yerine bağlı olarak, rehabilite edilecek bölge belirlenir.

Tedavinin ilk aşamasında, ağrıyı azaltmak ve şişliği kontrol altına almak için soğuk kompres uygulanır. Bu, 15-20 dakika boyunca 3-4 kez uygulanır. Soğuk tedavi, kan damarlarını daraltır ve doku hasarını en aza indirir. Bunu takiben, sıcak kompres veya ılık duş uygulanarak kasları rahatlatmak ve dolaşımı iyileştirmek için ısınma yapılır.

Fizyoterapi ve rehabilitasyon sürecinde, çeşitli teknikler kullanılarak, yaralanmış bölgenin hareketliliğini geri kazandırmak ve kas kuvvetini artırmak için egzersizler yapılır. Hasta, bir fizyoterapist eşliğinde, özel egzersiz programlarına tabi tutulur. Bu egzersizler, hastanın durumuna ve yaralanmanın ciddiyetine bağlı olarak kişiye özgü olarak belirlenir.

Egzersizler, genellikle kasları güçlendirmek, esnekliği artırmak, dengeyi geliştirmek ve hareket aralığını geri kazanmak için kullanılır. Örneğin, diz dislokasyonu durumunda, bacak kaslarını güçlendirmek için bacak egzersizleri yapılır. Bu egzersizler, hasta iyileşene kadar düzenli bir şekilde devam eder.

Fizyoterapi ve Rehabilitasyonun Etkinliği

Fizyoterapi ve rehabilitasyon, tür dislokasyon veya distorsiyonun tedavisinde önemli bir yer tutar. Bu yöntem sayesinde, hastaların fonksiyonel gücünü ve hareketliliğini geri kazanması daha hızlı ve etkili bir şekilde sağlanır. Ayrıca, fizyoterapi ve rehabilitasyon, ameliyat gerektirmeyen durumlarda birinci tercih olarak tercih edilir.

Özetlemek gerekirse, fizyoterapi ve rehabilitasyon, tür dislokasyon veya distorsiyon sonucu yaşanan yaralanmaların tedavisinde önemli bir rol oynar. Bu süreçte, hastalar, fizyoterapistler eşliğinde özel egzersiz programları ile tedavi edilir. Bu yöntem, hastaların hareketliliğini ve gücünü geri kazanmasına yardımcı olurken, komplikasyon riskini en aza indirir.

Fizyoterapi ve Rehabilitasyon
— Yaralanmanın etkilerini azaltmak
— Hareket aralığını artırmak
— Kas gücünü yeniden kazandırmak
— Dengeli duruşu sağlamak
— Komplikasyon riskini en aza indirmek

Cerrahi Tedavi ve Yöntemleri

Tür dislokasyonu tedavisi hastanın durumuna ve dislokasyonun ciddiyetine bağlı olarak değişik yöntemler içerebilir. Hafif ve orta düzeyde dislokasyonlarda genellikle konservatif tedavi uygulanırken, daha ciddi durumlarda cerrahi müdahale gerekebilir. Cerrahi tedavi, kemik ve/veya bağ yaralanmalarını onarmayı amaçlar.

Cerrahi Tedavi Esnasında

Cerrahi tedavi genellikle genel anestezi altında gerçekleştirilir. Operasyon sırasında cerrah, dislokasyonu düzeltmek ve kemikleri doğru pozisyona getirmek için cerrahi araçlar kullanır. Dislokasyonun tekrar oluşmasını önlemek için cerrah, takviye amacıyla bağ ve doku çevreleyen bölgelere vida, plaka veya tespit cihazları yerleştirebilir.

Hastalar genellikle cerrahi sonrası bir süre hastanede kalır ve ağrı kontrolü için ilaçlar alır. Cerrahi sonrası fizik tedavi ve rehabilitasyon programı da genellikle uygulanır. Bu program genellikle hastanın kas gücünü, hareketliliğini ve dayanıklılığını geri kazanmasına yardımcı olmayı hedefler.

Cerrahi Tedavinin Sonuçları ve Riskler

Cerrahi tedavi genellikle başarılıdır ve dislokasyonu düzelterek hastanın fonksiyonel yaşamına geri dönmesine yardımcı olur. Ancak, her cerrahi girişimde olduğu gibi, cerrahi tedavinin de bazı riskleri vardır. Bu riskler arasında enfeksiyon, kanama, anestezi komplikasyonları ve iyileşme sürecinde meydana gelebilecek diğer sorunlar yer alır. Cerrahınız riskler ve olası sonuçlar hakkında daha fazla bilgi verebilir ve her bir hastanın durumuna göre özelleştirilmiş bir tedavi planı sunabilir.

Özetlemek gerekirse, cerrahi tedavi Tür dislokasyonu durumunda bir seçenektir. Bu tedavi yöntemi, kemik ve bağ yaralanmalarını onarmak ve dislokasyonu düzeltmek için kullanılır. Cerrahi sonrası fizik tedavi ile hastanın iyileşme süreci desteklenir. Ancak, her cerrahi girişimde olduğu gibi, cerrahi tedavinin de riskleri vardır ve bu riskler cerrahınız tarafından değerlendirilmelidir.

7. Kokheru ve Janelyidze Yöntemleri ile Düzeltme

Tümer dislokasyonu tedavisinde, kokheru ve janelyidze yöntemleri kullanılabilir. Bu yöntemler, cerrahi tedaviye alternatif olarak tercih edilebilir ve bazı durumlarda başarılı sonuçlar sağlayabilir.

Kokheru yöntemi, tümer dislokasyonunun düzeltilmesi için kullanılan bir manuel (elle yapılan) tekniktir. Bu yöntemde, hasta sırt üstü yatırılır ve dislokasyonlu bacak yavaşça dışa doğru çekilmeye başlanır. Bu hareket, dislokasyonun yerine oturması ve bacağın normal pozisyonuna geri dönmesi için gereklidir.

Janelyidze yöntemi ise, tümer dislokasyonunun düzeltilmesi için kullanılan bir manipülasyon (elle yapılan) tekniktir. Bu yöntemde, hasta yüzükoyun yatırılır ve dislokasyonlu bacak yavaşça içe doğru çekilmeye başlanır. Bu hareket, dislokasyonun yerine oturması ve bacağın normal pozisyonuna geri dönmesi için gereklidir.

Bu yöntemler genellikle lokal anestezi altında gerçekleştirilir ve uzman bir sağlık profesyoneli tarafından uygulanır. Kokheru ve janelyidze yöntemleri, acil durumlarda veya cerrahi müdahaleye uygun olmayan hastalarda tercih edilebilir.

Her iki yöntem de hızlı ve etkili sonuçlar verebilir, ancak dikkatli bir şekilde uygulanmalı ve hastanın durumuna bağlı olarak değerlendirilmelidir. Doğru bir değerlendirme ve uygun tedavi yönteminin seçilmesi, hastanın iyileşme sürecine olumlu bir etki yapabilir.

Kokheru ve janelyidze yöntemleri, tümer dislokasyonunun düzeltilmesi için kullanılan non-invaziv (cerrahi olmayan) yöntemlerdir. Bu yöntemlerin yan etkileri ve riskleri minimaldir. Bununla birlikte, herhangi bir komplikasyon veya sorun durumunda derhal bir sağlık uzmanına başvurulmalı ve gerekli tedaviye devam edilmelidir.

Fiziksel Egzersizler ile Tedavi

Fiziksel egzersizler, doğru tekniklerle ve kontrollü bir şekilde uygulanan hareketlerdir. Bu tedavi yöntemi, çeşitli nedenlerle oluşan ve tedavi edilen bir kalça çıkığına sahip hastalar için önemli bir adımdır. Fiziksel egzersizlerin amacı, kasları güçlendirerek, hareket aralığını artırarak ve ağrıyı azaltarak hastanın iyileşmesini sağlamaktır.

Bir kalça çıkığı durumunda, fiziksel egzersizlerin düzenli ve doğru bir şekilde yapılması, hastanın tedavi sürecini hızlandırabilir ve komplikasyonları azaltabilir. Bu nedenle, tedavinin bir parçası olarak bir fizyoterapist veya uzman tarafından önerilen egzersizleri düzenli olarak yapmak önemlidir.

Fiziksel Egzersizlerin Önemi

  • Fiziksel egzersizler, kalça eklemini güçlendirmek ve stabilizasyonunu sağlamak için önemlidir.
  • Yapılan egzersizler, kasların güçlenmesini ve esnekliğini artırarak hareket aralığını genişletebilir.
  • Egzersizler ağrıyı azaltabilir ve iyileşme sürecini hızlandırabilir.
  • Fiziksel egzersizler, hastayı günlük aktivitelere ve spor faaliyetlerine geri dönmeye teşvik edebilir.

Fiziksel Egzersizlerin Türleri

Fiziksel egzersizler, çeşitli şekillerde yapılabilir. Bu egzersizler, bacak kaslarını güçlendirmek, hareket aralığını artırmak ve eklem stabilitesini sağlamak için tasarlanmıştır. Bazı yaygın fiziksel egzersizler şunları içerir:

  1. Kalça kasları için güçlendirme egzersizleri: Bu egzersizler, kalça kaslarını güçlendirmek için tasarlanmıştır. Örnek olarak, kalça kaldırma, ağırlık kaldırma veya direnç bantlarıyla yapılan egzersizler verilebilir.
  2. Esneklik egzersizleri: Bu egzersizler, kasların esnekliğini artırmayı hedefler. Örnek olarak, kalça fleksörlerini esnetmek ve kasları gererek esnekliği artırmak için germe egzersizleri yapılabilir.
  3. Koordinasyon ve denge egzersizleri: Bu egzersizler, kaslar arasındaki iletişimi ve dengeyi geliştirmeye yardımcı olur. Örnek olarak, tek ayak üzerinde durmak veya denge tahtası üzerinde egzersiz yapmak verilebilir.
  4. Kardiyo egzersizleri: Kardiyo egzersizleri, genel kondisyonu artırmak ve kalp sağlığını iyileştirmek için yapılır. Örnek olarak, yürüyüş, bisiklet sürme veya yüzme gibi düşük etkili aerobik egzersizler yapılabilir.

Fiziksel Egzersizlerin Doğru Yapılması İçin Öneriler

Fiziksel egzersizlerin doğru bir şekilde yapılması, etkili ve güvenli bir tedavi için önemlidir. Aşağıdaki önerilere dikkat etmek önemlidir:

  • Egzersizler doğru tekniklerle yapılmalı ve kasları aşırı zorlamamalıdır.
  • Doğru şekilde ısınma ve soğuma rutinleri yapılmalıdır.
  • Egzersizler düzenli olarak ve önerilen program dahilinde yapılmalıdır.
  • Hareket aralığı yavaş yavaş artırılmalı ve ağrıya neden olmamalıdır.
  • Hastanın durumuna ve seviyesine uygun olan egzersizler seçilmelidir.
  • Gerektiğinde bir uzmandan rehberlik almak önemlidir.

Fiziksel egzersizler, kalça çıkığı tedavisinin önemli bir parçasıdır ve hastaların iyileşme sürecini hızlandırabilir. Doğru tekniklerle ve düzenli bir şekilde yapılması, komplikasyonları azaltabilir ve hastanın günlük yaşam aktivitelerine geri dönmesini sağlayabilir.

Soru-Cevap:

Tümer dislokasyonu nedir?

Tümer dislokasyonu, kalça ekleminin yerinden çıkması durumudur. Bu durum genellikle travma sonucu meydana gelir.

Tümer dislokasyonu nedenleri nelerdir?

Tümer dislokasyonunun nedenleri genellikle travma, düşme veya kalça bölgesine gelen darbe gibi dış etkenlerdir.

Tümer dislokasyonuna nasıl müdahale edilir?

Tümer dislokasyonuna müdahale etmek için genellikle Kocher tekniği kullanılır. Bu tekniğe göre, eklemin yerine oturtulması için kontrollü bir şekilde hareket ettirilir.

Tümer dislokasyonu nasıl tedavi edilir?

Tümer dislokasyonunun tedavi yöntemleri arasında cerrahi müdahale ve fizik tedavi yer alır. Cerrahi müdahale, eklemin yerine oturtulmasını sağlamak için yapılan bir operasyondur.

Son güncelleme: 2-11-2024